Bir dizi sosyal ve ekonomik nedenlerden dolayı kadınlar ve çiftler çocuk sahibi olma zamanlarını planlamak ve istenmeyen gebeliklerden kaçınmak istemektedir. İstenmeyen gebelikler bir halk sağlığı sorunu teşkil etmektedir. İstenmeyen gebelikler hem çocuk hem de anne üzerine fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olabilmektedir.  Tüm gebeliklerin yaklaşık %27’ si istenmeyen gebeliktir. Doğum kontrol yöntemi kullanmayan cinsel yönden aktif kadınlarını %85’i bir yıl içinde gebe kalmaktadır.

Planlanmamış gebelik konusunda karar vermek kişiseldir. Doğru bilgi ve destek karar vermenize yardımcı olur. Ancak sizin için en iyi olanı yine siz bilirsiniz. Çoğu kadın istenmeyen bir gebeliğin geleceği hakkında karar verirken aile, ilişkiler, iş, para, yaşam hedefleri, sağlık, güvenlik ve kişisel inançlarına bağlı kalarak ayrıntılı düşünür. Kendinize şu soruları sormak kararınıza yardımcı olur:

  • Kararım geleceğimi nasıl etkileyecek?
  • Kararım ailem ve diğer çocuklarımı nasıl etkileyecek?
  • Hamilelik süreci ve doğum için hazır mıyım?
  • Şu anda çocuk yetiştirmeye ve ona gelecek sağlamaya hazır mıyım?
  • Kararım hayatımı olumlu veya olumsuz değiştirecek mi?
  • Ailem, eşim ve arkadaşlarım kararımı destekleyecekler mi?

Düşünmeniz gereken pekçok faktör ve seçeneği düşündüğünüzde duygu değişimleri ve gitgeller yaşayabilirsiniz. Bu çok normaldir! Bu durumu eşiniz, partneriniz, güvendiğiniz arkadaşlarınız ve doktorunuza danışıp yardım istemeniz karar vermekte size yardımcı olur.

Kararınız ne olursa olsun sizin için en iyi kararı vermeniz gereken süre önemlidir. Eğer karar vermeniz gereken süre ne kadar uzun olursa, zamanlama kararınız için geç olabilir. En iyi tıbbi tedaviyi alabilmeniz için mümkün olan en kıza zamanda karar vermelisiniz. Gebeliği sonlandırmak istiyorsanız buna 10. Gebelik haftasına kadar karar vermelisiniz. Ülkemizde yasal kürtaj süresi gebeliğin 10. Haftasına kadardır. Fakat kürtaj için en uygun zamanlama gebeliğin 5.-6. haftalarıdır. Eğer gebeliğin devamı yönüne karar veriyorsanız, bir an önce gebelik takiplerine başlamak sizin ve bebeğinizin sağlığı açısından önemlidir.

İstenmeyen gebelikleri önleyebilir miyiz?

 

İlişki sırasında penisin geri çekilmesi veya adettin bazı günleri ilişkiye girmemek hamilelik veya cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşmasını önlemez. İstenmeyen gebeliklerin önlenmesinde ya hiç ilişkiye girmeyeceksiniz yada doğum kontrol yöntemlerinden birini kullanmanız gerekmektedir. Hiçbir doğum kontrol yöntemi ise gebeliğe karşı yüzde yüz koruma sağlamaz. Kondom dışında ki korunma yöntemleri ise cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruma sağlamaz.

Doğum kontrol yöntemleri kadınlar için; doğum kontrol hapları, rahim içi araçlar (spiraller), deri altına yerleştirilen implantlar, depo progesteronlar ve cerrahi olarak tüp bağlanmasını içerir. Erkek korunma yöntemleri ise; kondom ve cerrahi kısırlaştırma yöntemi olan vazektomidir.

Korunmasısız ilişkiye girdiğimiz zaman ne yapabiliriz?

Herhangi bir korunma yöntemi kullanmadan, ilişki sırasında kondomun yırtılması veya vajinada kalması gibi durumlarda en çok kullanılan yöntem “ertesi gün hapı” alınmasıdır. Piyasada tek bir “Ella” adında tek bir formulasyonu vardır. Korunmasız ilişki sonrası ilk 72 saatte alınırsa daha etkili olur. Ama bu süre 5 güne çıkarılabilir. Ertesi gün hapı etkisini yumurtlamayı baskılayarak gösterir. Şüpheli ilişkiden sonra sperm 5 gün ortamda canlı kalabilir. Kadınların çoğu ise ne zaman yumurtladığını bilmez ve bunu tahmin etmek oldukça zordur. Bu nedenle bu hap şüpheli ilişkiden sonra ne kadar kısa sürede alınırsa, koruyuculuğu o kadar yüksektir. Ertesi gün hapı 30 yıldan beri kullanılan acil doğum kontrol yöntemidir. Bu süre boyunca ciddi komplikasyon bildirilmemiştir. o yüzden kullanım  ve daha sonra ki gebeliğinizi etkile açısından güvenle kullanabilirsiniz.

Ertesi gün hapları kaç kez alınabilir?

Kadınlar tarafından en çok sorulan sorulardan biridir. İhtiyacınız olduğunda ertesi gün hapının tekrar kullanılması size zarar vermez. Ancak ertesi gün hapı bir doğum kontrol yöntemi değildir. Bunun nedeni tüm acil kullanılan gebelik önleyici ajanlar hamileliği %70 önlerler. Gerçek doğum kontrol yöntemi değillerdir. Aynı zamanda doğum kontrol yöntemleri ile karşılaştırıldığında pahalıdır. Ertesi gün hapının mide bulantısı ve ara kanama gibi can sıkıcı yan etkileri tekrarlayan kullanımlarda daha fazla görülmektedir. Ayrıca ertesi gün hapı 5 günden daha kısa aralıklarla, tekrarlayan dozlarda kullanılmamalıdır. Çünkü birbirlerinin etkisinini azaltarak gebeliği önleyemeyebilir. Tekrarlayan dozlarda halsizlik, bulantı-kusma gibi belirtilere neden olarak kendinizi hasta gibi hissetmenize neden olabilir.

İSTENMEYEN GEBELİKLERİN SONLANDIRILMASINDA KÜRETAJ YÖNTEMİ:

İstenmeyen gebelik sürecinin bir doktor tarafından sonlandırılması işlemidir. Ülkemizde isteğe bağlı gebeliği sonlandırma sınırı gebeliğin 10. haftasına kadardır. Ama en uygun küretaj zamanlaması gebeliğin 5.-6. haftasıdır. Ülkemizde tıbbi nedenle ( anne adayının gebeliği engelleyecek kronik hastalığı, bebekte yaşamla bağdaşmayan anermallik) gebelik sonlandırılacağı zaman hafta sınırı aranmaz. Burada gebelik haftası hesaplanırken ilişkinin tarihi değil, son adet tarihinin ilk günü baz alınır.

Eğer gebeliği istemiyorsanız bunun en sağlıklı ve güvenilir yolu, sağlıklı ve hijenik ortamda yapılan küretajdır. Bu işlem uygun ve deneyimli bir jinekolog tarafından yapıldığı zaman problem çıkma olasılığı azdır. Uzman olmayan kişilerce ve sağlıksız ortamlarda yapıla küretaj işlemi birçok problemlere neden olmaktadır. Gebeliğinizi sonlandırma kararı aldıktan sonra, işlemi yapacak jinekolog ile işlem öncesi mutlaka görüşmeniz gerekmektedir. Doktorunuz ayrıntılı hikayenizi aldıktan sonra, tam bir muayene ile işleme engel olacak bir sağlık probleminiz olup olmadığına karar vermelidir. Gebeliğin gerçekten kaç haftalık olduğu, gebelik kesesinin nereye yerleştiğine bakmak için mutlaka ultrasonografik değerlendirme yapılmalıdır. Kan testleri ile özellikle kan grubu doğrulanmalı, kansızlık ve kanamaya eğliminiz olup olmadığı bakılmalıdır. Bunlardan sonra işlem için randevu alınmalıdır.

Kürtaj işlemi nasıl yapılır?

İşlem ağrılı bir işlem olduğu için yaygın olarak genel anestezi altında yapılmaktadır. Bu nedenle randevudan 4-6 saat önce birşey yiyip içilmemelidir. Yine işlemden 2 saat önce bir yudum su içilebilir. Alkol ise işlemden 24 saat önce ve sonra alınmamalıdır. eğer randevudan önce;

  • Soğuk algınlığı semptomlarınız varsa doktorunuzu arayıp işlemi birkaç gün erteleyebilirsiniz. Doktorunuzla mutlaka konuşun.
  • İşlem öncesi kanamamanız varsa doktorunuza bildirin. Lekelenme tarzı kanamlarda işlem genelikle ertelenmez. Ama şiddetli kanamanız varsa tekrar ultrasonografi ile değerlendirilmeniz gerekir. Gebeliğin devam edip etmediği bakılmalıdır.
  • Hafif kramp tarzı karın ağrıları normaldir. Eğer şiddetli karın ağrınız varsa doktorunuzla iletişime geçmelisiniz. Çünkü dış gebelik ayrımı net olarak yapılmalıdır.
  • En önemli olan ise işlem öncesi gebeliğinizi sonlandırma kararınızda emin olmanız gereklidir.

Küretaj işleminin temel prensibi aspirasyon (vakum) etkisi ile rahim içindeki fazla dokunun alınmasına dayanır. Özel şırıngalar yardımıyla plastik kanüllerin (karmen kanülleri) rahim içine yerleştirilerek yapılır. Bu kanüller gebelik haftasına göre değişik boyutlarda kullanılır. Bu kanüllerin yerleştirilmesi için rahim ağzını açmak gerekebilir. Bunun içi işlem öncesi rahim ağzını genişletmek için ilaçlar kullanılabilir. Vakum aspirasyon işlemi yaklaşık 10-15 dakika sürer.

İşlem jinekolojik masada, jinekolojik pozisyon denilen muayene olduğunuz pozisyonda yapılır. Vajinaya spekulum yerleştirilerek rahim ağzı gözlenir. Vajina ve rahim ağzı antiseptik solusyonlarla temizlenir. Rahim ağzının plastik kanul geçişi için yeterli genişlikte olup olmadığı kontrol edildir. Plastik kanül rahim içine yerleştirildek sonra işleme başlanır. İşlem bitiminde rahim içi kavitenin boşaltılıp boşaltılmadığı ultrasonografi ile kontrol edilir. Enfeksiyonu önlemek için işlem sırasında antibiyotik tedavisi yapılır.

Küretaj işleminden sonra sizi ne bekliyor?

Vakum aspirasyon işlemi küçük cerrahi bir işlemdir. Normal iyileşme şunları içerir:

  • İlk iki hafta boyunca düzensiz kanama ve lekelenme gözlenebilir. İlk hafta ped kullanmak zorunda kalabilirsiniz. Ama sonra günlük pedler yeterli olacaktır.
  • Adet kramplarına benzer kraplarınız ve karın ağrınız olabilir. Çünkü rahminiz gebelik öncesi boyutuna kasılarak dönmeye çalışır. Bu ağrılar birkaç saat veya gün sürebilir.
  • 2-3 hafta boyunca duygu değişiklikleri, memelerde hassasiyet gibi gebelik belirtileriniz devam edebilir. Çünkü hamilelik hormonunun normale dönmesi zaman alır.

Kürtaj işleminden sonra yapmanız gerekenler?

Enfeksiyonu önlemek için işlem sonrası yazılan antibiyotiği kullanmanız gerekmektedir. İşlemde sonra o gün gün boyu dinlenin. Ertesi gün normal hayatınıza devam edebilirsiniz. Ağrı ve krampları azaltmak için doktorunuzun önerdiği ağrı kesicileri kullanabilirsiniz. En az bir hafta cinsel ilişkiye girmeyiniz. İşlemden hemen sonra uygun bir doğum kontrol yöntemine başlamanız, istenmeyen sonuçlar açısından faydalı olmaktadır.

Küretaj işlemi sonrasında şu belirtilerden herhangi birine sahipseniz mutlaka doktorunuzu arayın:

  • Bir pinpon topundan daha büyük, iki saat ve daha fazla süren veya iki saattte bir ped değiştirecek kadar olan parçalı-pıhtılı kanama
  • Baş ağrısı, baş dönmesi ve genel hastalık hissi gibi enfeksiyonu gösteren bulgular
  • Ağrı kesicilere yanıt vermeyen şiddetli karın ağrısı
  • 4-6 saat süren kusma, 4 saat ve daha fazla süren 38 derecenin üstünde ateş
  • Karında ani şişme ve hızlı kalp atışı
  • Vajinal akıntıda artma ve kötü koku
  • Genital bölgede ağrı, şişlik ve kızarıklık.

Genellikle işlemden bir hafta sonra doktorunuz siz kontrolle çağırır. Eğer bu randevudan sonra lekelenme tarzı kanamanız iki haftadan daha uzun sürüyorsa veya işlemden 6 hafta geçmesine rağmen adet olmadıysanız tekrar doktorunuzu arayıp bilgilendirmeniz gereklidir.

Vakum küretaj işlemi sadece istenmeyen gebelikleri sonlandırmak için kullanılmaz. Aşağıdaki durumlarda da kullanılı:

  • Rahim ici patolojilerin ayrımında gebe olmayan kadınlarda biyopsi yapmak içim
  • Tıbbı olarak yapılan gebelik sonlandırmalarında
  • Ölü fetus varlığında
  • tam olarak atılamayan düşüklerde de küretaj işlemi yapılmaktadır.

 

Küretajın riskleri nelerdir?

  • İşlem rahmi delme riski taşır. Gebe rahmi yumuşaktır. Sert ve ani bir hareketle rahim delinebilir. Delinme genelikle rahmin tepesinden olur. Delik küçüktür ve takiple herhangi bir müdahale gerektirmeden kapanır. Fakat kullanılan uçlar ve rahim ağzı açıcı ilaçlar bu riski azaltmaktadır.
  • Her cerrahi işlemde olduğu gibi, bu işlemde enfeksiyon riski taşır. Enfeksiyon belirtileri işlemden 4-6 gün sonra ortaya çıkar.Tüm küretajların %10’unda görülür. Çoğunlukla ciddi değildir.
  • Bazen rahim içinde gebeliğe ait dokular kalabilir. Buna halk arasında “parça kalmasıé denir. Tüm işlemlerin %1’inden azında görülür. Kanama 15 günden uzun sürerse akla getirilmelidir. Bir sonraki adet veya ilaçlarla atılabilir. Nadiren tekrar küretaj işlemi gerekebilir.

– Küretaj işlemine rağmen gebelik devam edebilir. Eğer kürtaj işlemi 5. gebelik        haftasından önce yapılırsa gözlenebilir. Bu nedenle en iyi zamanlama 5.-6. gebelik                     haftasıdır. İşlem sırasında ultrasonografik kontrol yapılması bu riski azaltır.

– Rh izoimmunizasyonu (kan uyuşmazlığı) gözlenebilmektedir. Eğer anne adayının kan grubu Rh negatif, baba adayının kan grubu Rh (+) ise kan uyuşmazlığından söz edilir. Bu durumu engellemek ve daha sonraki gebelikleri korumak için, işlem sonrası ilk 72 saatte Anti-D immunglobulin yapılmalıdır. İşlem öncesi kan grubunuzun sorgulanması önemlidir.

– Asherman Sendromu küretaj sonrası gelişebilir. Küretaj sırasında hasar gören rahim duvarının iyleşme sırasında diğer rahim duvarı arasında yapışıklık olmasıdır. Risk küretaj işlemi sırasında %16’dır. Her küretajdan sonra gözlenebilir. Teknikle çok ilişkili değildir. Eğer üçden daha fazla küretaj olduysanız bu oran %32’ye çıkmaktadır. En sık bulgusu işlemden sonra adette azalma veya adet görememedir. Bazı hastalar adet sırasında şiddetli ağrılar olmasına rağmen, kan görmezler. Bu rahim ağzında oluşan yapışıklığa bağlı olarak, adet kanının dışarıya akamamsı sonucu oluşur. İlerleyen hayatta hamile alamama veya tekrarlayan düşüklere neden olabilir. Tanı histerosalfingografi (rahim filmi) veya sonohisterografi (sulu rahim filmi) ile konur. Tanı ve tedavide altın standart histeroskopidir.

– İşlem sonrası özellikle doğum yapmamış veya sezaryen ile doğum yapmış hastalarda         rahim ağzı kasılabilir. Dışarıya atılması gerekli olan kan dışarıya atılamaz ve içeride                                     birikebilir. Şiddetli karın ağrısı bu hastalarda mevcuttur. Rahim ağzının genişletilmesi ile      biriken kanın akması sağlanır.

  • Özellikle tibbi amaçlı, gebelik haftası büyük gebeliklerin sonlandırılmasında aşırı vajinal kanama gözlenebilir.

 

Küretajın doğurganlığım üzerine etkisi var mı?

Uygun şartlarda yapılan küretajın doğurganlık üzerine etkisi yojtur. İstenildiği zaman çocuk sahibi olunabilir. Ama şunu unutmamak lazım! Küretaj bir doğum kontrol yöntemi değil, bir cerrahi işlemdir! Sık yapılan küretajlar sizi risk altına atar. Rahim içi yapışıklık riski, küretaj sayısıyla artmaktadır. Tekrarlayan küretajların düşük riskini artırdığına ait bulgular vardır. Kürtaj sonrasında mutlaka doğum kontrol yöntemlerini konuşun. Unutmayın annelik için en uygun zamanlamayı siz belirleyeceksiniz.